

Türkiye Spor Emekçileri Sendikası (Spor-Sen, İstanbul Tabip Odası'nda düzenlediği basın toplantısında kuruluşunu duyurdu. Yıllarca muhalif kimliğiyle futbolda sendika mücadelesi veren Metin Kurt basın bildirgesini okuyan isim oldu.
Toplantıda sol düşüncenin, sporda bir türlü mücadele stratejisi ve taktiği yaratamadığını belirten Kurt, "İşçi sınıfı, hak ve özgürlükler savaşımını spor arenalarında da vermek istiyorsa, öncelikle bu alanı içten kavramalıdır. Unutulmamalıdır ki, spor gerçeğine giden yol, spordaki sonuçları tartışmaktan, yorumlamaktan değil sporu sorgulamaktan geçmektedir" dedi. Özel sektörden, kamu kesimine kadar geniş bir yelpazede desteklenen 'spor'un Türkiye'de de başka çok az ülkede olduğu gibi politikanın içene çekildiğine işaret eden Kurt, başta yerel yönetimler olmak üzere özel sektörler dahil hepsinin doğrudan politik olarak var olduklarını belirtti.
Kurt, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'deki sermaye kuruluşları sosyal hizmet görüntüsü altında aslında bol bol reklamlarını yapmakta ve sporun artık dillere pelesenk olan apolitizasyon sürecini destekleme işlevini öne çıkartmaktadırlar. Onca sosyal hizmet alanı dururken spora yapılan yatırımlar büyük sermaye açısından rasyoneldir. Sol şimdi bu alana gecikmeden gerekli önem ve ilgiyi vermeli, örgütsel pratikleri hayata geçirmelidir. Sol artık sözünü ettiğimiz ilkeler doğrultusunda sessizliğini bozmalı, ayağa kakmalı sporda da göreve başlamalıdır”.
Metin Kurt, Spor-Sen’in amaçlarını şu şekilde açıklıyor: "Kurulmamış spor yapılarında çalışan emekçilerin ekonomik, demokratik ve sosyal haklarını savunmak, geliştirmek ve güvence altına almak doğrultusunda, Spor İş Yasası'nın çıkartılmasının sağlanması hedefiyle, uluslararası işçi sınıfının bir parçası olarak tüm gücüyle mücadele etmeyi temel amaç ilan eder."
Spor-Sen şu an herhangi bir örgüte bağlı değil ancak büyük ölçüde DİSK'e bağlanacak.
Spor-Sen'in temel ilkelerinden bazıları şöyle;
1.Uluslararası alanda barış ve karşılıklı eşit haklı çıkarlara dayalı, kaba kuvvetin dışlandığı ilişkilerin kurulması ve geliştirilmesi,
2.Ülke toplumsal yaşamının her alanında hukukun üstünlüğüne, insan haklarına, temel hak ve özgürlüklere ve çağdaş demokratik ilkelere tam uyumun sağlanması,
3.İşçilerin ekonomik ve sosyal hakları ve çalışma koşullarının geliştirilmesi,
4.Spor, sosyal alan içinde bir eylem biçimi olarak ele alınmalıdır. Sporcularda bu sosyal alanın içinde değerlendirilmelidir.
5.Çalışma (emek) ile spor karşılaştırıldığında sporun bir iş kolu, sporcunun da emekçi olduğunun gerçeği ortaya çıkmaktadır. Oyun amacı kendinde olan, dış bir amaca hizmet etmeyen bir eylem biçimidir. Çalışma (iş)yaşamımızı devam ettirmek için sürdürülmesi gereken sürekli bir çabadır.
6.Özel olarak kadın, genç ve çocuk spor işçilerinin sorunlarıyla ilgili bilimsel araştırmalar yapar, yaptırır, geçmişte bu amaca yönelik yapılmış araştırmalardan yararlanır, ayrıca bu amaçları geliştirmek için; araştırma enstitüsü ve buna benzer birimler, mesleki dallarda işlikler kurar. Yapılan araştırmaların sonuçlarına göre gerekli çözümler üretilir. Bu doğrultuda çalışarak, yetkili merciler ve kamuoyu nezdinde gerekli girişimlerde bulunur. Özellikle kadın sporcuların sendikal mücadelede yer almaları için gerekli hür türlü düzenlemeleri ve kolaylığı kadın sporculara sağlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder