12 Kasım 2009 Perşembe

YUNANİSTAN'DA OYUNCULAR GREVE GİTTİ


Yunanistan'da maaşları ödenmeyen basketbolcular greve gitti. Bu grev yüzünden 4. hafta maçları ertelendi.

Oyuncular Birliği’nin ödenmeyen paralarla ilgili greve gidileceğini açıklamasının ardından Federasyon bu hafta oynanacak maçları ertelediğini duyurdu.
Bu haberi duyduğumda Türkiye’deki spor dünyasını düşündüm. Paraları ödenmeyen, haber bile verilmeden başka takımlara gönderilen, sözleşmeleri feshedilen, hiçbir sosyal koruması olmayan spor emekçilerini.

Türkiye’de de basketbolda da bu sık sık yaşanıyor. Basketbolcuların buna tepkisi sadece antrenmana çıkmamak oluyor. Ama yanıbaşımızda komşumuz Yunanistan'da oyuncular topluca greve gidiyor, hakkını toplu bir şekilde arıyor. Örgütler, birlikler onların arkasında sağlamca duruyor.

5 Kasım 2009 Perşembe

SEVDİĞİNİZE ZARAR VERMEYİN ARTIK YILDIRIM BEY


Aşk, sevdiğine zarar vermek değildir, olmamalıdır. İnsan sevdiğine, aşık olduğuna zarar vermeye başladığını gördüğünde bu sevdadan vazgeçmelidir. Bu gerçeği bugünlerde en iyi anlaması gereken sizsiniz Yıldırım Bey.

Evet Beşiktaş’ı çok seviyorsunuz, siyah-beyaz renklere aşıksınız. Bütçenizi, paranızı, emeğinizi harcadınız şimdiye kadar Beşiktaş için. Size baştan beri muhalif olanlar bile kazanılan maçlar ve kupalar sonrası döktüğünüz gözyaşlarını gördüğünde size karşı yumuşadılar, muhalefetlerinin dozunu azalttılar. Evet, belli çok seviyorsunuz Beşiktaş’ı.
Ama severken onu, ve o sevdiğinizi zirveye, en iyi yerlere getirmeye çalışırken büyük hatalar yaptınız. Futbol takımında transfer politikaları, amatör branşlarda her yıl çekilen maddi sıkıntılar. Ve en kötüsü de yapılan hatalardan gerekli dersler alınmadı. Şimdiye kadar sizin hatalarınızı anlayışla karşılayanlar, “artık hatalardan gerekli dersler alınmıştır” diye ümit edenler, işte yine büüyk hayal kırıklığı içindeler. Geçen yılki çifte kupalı şampiyonluğa rağmen yine tepkinin bu derece fazla olması yıllar içinde birikenlerin bir sonucu Yıldırım Bey. Yine bu yıl futbol takımına büyük paralar harcanarak takıma katkı sağlayamayacak transferler yapıldı.


Oysa ki geçen yıl oluşturulan takıma ek olarak alınacak iki dünya çapında yıldız ile bu takımın çehresi iyiden iyiye değişecekti. Bu yıl sezona iyi başlayan basketbol takımı da yine maddi sıkıntılarla boğuşmaya başladı daha sezon başında. Taraftarlar iki yıl önce Ergin Ataman’ın yönetiminde kurulan muhteşem kadronun Avrupa’da ve Türkiye’de nasıl şampiyon olamadığına hala üzülüyorlar ve bu yolda yapılan yönetim yanlışlarını affedemiyor. Sponsoru olan bir takımın her yıl nasıl maddi sıkıntı çekebildiğini anlayamıyor. Bu örneklerin sayısını arttırmak mümkün. Başkanlığınız süresince tabii ki iyi şeyler oldu ama yapılan yanlışlar bunların olumlu etkilerini sildi süpürdü.

Artık sevdiğinize büyük zararlar verdiğinizi, onu içten içe yıktığınızı farkedin Yıldırım Bey. Ve istifa edin. Zararlar büyümeden. Size küfredenlerle bütün Beşiktaş taraftarlarını bir tutmayın. Taraftar hem kulubünün ve hem de sizin iyiliğiniz için başkanlığı bırakmanızı istiyor artık. Beşiktaş için değişim ve dönüşüm zamanı çoktan geldi çünkü.

Ve biz Beşiktaş taraftarları. Biz de bu dönüşümün bir parçasıyız artık. Kendini sorgulamamız gerekiyor. Dakikalarca “Kartal gol gol” tezahüratı yaparak, desibel rekorları kırarak bu takıma etkin destek verilemeyeceğini anlamamız gerekiyor. Her yıl bir futbolcuyu günah keçisi haline getirip tüm sezon onla uğraşmaktan, onun üstüne oynamaktan vazgeçmemiz gerekiyor. Ve her yıl bir iki oyuncuyu kahraman halina getirip tüm takıma tepki verirken onları kayırmamamız gerekiyor. Geçmişten bugüne bu formaları giyenler hep mücadele etti, koştu, didindi, direndi. Ama bazılarının kapasitesi o formaya yetmedi.

Beşiktaş artık başkanından takımlarına, tribününden stadına bir yenilenme ve dönüşüme girmek zorunda. Değişim kaçınılmaz.