22 Şubat 2010 Pazartesi

1 - 1 EKSİLİYOR BAZI ŞEYLER




Dünkü Beşiktaş – Galatasaray maçının sonucu hiç önemli değil. Galatasaray zirve yolunda esasında 1 puan kazanmış, Beşiktaş bu beraberlikle zirveden iyice uzaklaşmış. Bu yıldan ümidi kesen Yıldırım Demirören, gelecek yıl için Gaziantepspor’dan Julio Cesar’ı 10 milyon dolar vererek alacakmış. Bunlar o kadar çok boş şeyler ki. Bunları konuşmak, maçı izlemek ve düşünmek ve okumak, maçla maçın sonucuyla ilgili rakipdaşlara takılmak. Hiçbiri gelmiyor insanın içinden bazen

Bazen insan sevdiği, görmekten, izlemekten, duymaktan keyif aldığı, bazen içten içe gurur duyduğu şeylere soğuyabiliyor. Bir yandan da direnmek istiyor. O tribünleri, o sporu, o renkleri o formayı onların, o insanlıktan uzaklaşmış yaratıklara bırakmak istemiyor.

Dün İnönü’de Ali Sami Yen'e, Metin Oktay'a ve Arda Turan'ın sevgilisi Sinem Kobal'a edilen edilen küfürler “insan” olan için utanç vericidir. Kendi içindeki bu mikroplara karşı açıklama yapma ve özür dileme gereği duyan Çarşı’yı da özür dileme erdemi gösterdiği için kutlamak gerekir mi bilmem, çünkü Çarşı yapması gerekeni yaptı sadece. Ve yapması gereken daha çok şey olduğu da açık.

BUNUN ADI GERÇEKTEN DESTEK Mİ?



Bu pankart geçtiğimiz haftalarda Kadıköy’de Şükrü Saraçoğlu’nda açılan bir pankart. Fakat bu pankartı açan arkadaşlar belli ki Tekel işçilerinin mücadelesinin artık siyaset üstü bir niteliğe büründüğünün, tüm topluma mal olan bir direniş olduğunun bilincinde değiller.

Ve Tekel işçilerine destek için açtıklarını düşündükleri bir pankarta da kıyıdan köşeden kulupçülüğü karıştırıyorlar. Bu tutumun Tekel işçilerine destek verirken esasında kendi şovunu ve propagandası yapmaya çalışan parti ve örgütlerin tutumlarından hiçbir farkı yok ne yazık ki.