8 Mart 2012 Perşembe

YENİ AVM'LERİ İÇİN BU KEZ ALSANCAK STADI'NA GÖZ DİKTİLER




İzmir doğumluyum. İzmir'de az bir süre yaşaama ve hayatımın neredeyse tamamını İstanbul'da geçirmeme rağmen, her zaman için doğduğum o kente ve o kentin renklerine dair bir eğilimim oldu. Bunlardan biri de Altay idi. Göztepe, Karşıyaka ve Bucaspor'a da sempati duyarım ama Altay'ın yeri her zaman farklıdır benim için.İzmir'in bu büyük takımlarının mabedi ise hep Alsancak Stadı olmuştur. Türlü hüzünleri, sevinçleri bu stadda yaşadı İzmirliler. Şimdi ise İzmirlilerden almaya çalışıyorlar o stadı. Yeni rezidanslarına, yeni AVM'lerine yer açmak.Buna karşı İzmirlilerin tepkisi var. Yayınlanan açıklamayı aynen aktarıyorum. İstekleri, talepleri çok yerinde ve haklı, tabii ki anlayana.



"100 yıldan uzun süredir İzmir Futbolu'nun kalbi... Sadece İzmir değil, Türkiye futbol tarihinin önemli mekanlarından... Osmanlı'yı, işgali, Kurtuluş'u, Cumhuriyet'i görmüş futbol mabedimiz... Kent tarihinin, belleğinin, kent kimliğinin ayrılmaz parçası...Üzerinde Vahap Özaltay'ların, Sait Altınordu'ların, Fuat Göztepe'lerin, Zühtü Işıl'ların, Metin Oktaylar'ın, Bayram Dinsel'lerin, Gürsel Aksel'lerin, Gode Cengiz'lerin, Mustafa Denizli'lerin ve daha nicelerinin top koşturduğu saha...Bu tarihi mekan şimdi, O'na “gayrimenkul” gözüyle bakanlar tarafından oldu bittiyle elimizden alınmak, AVM-ticaret merkezine çevrilmek, tarihimize kimliğimize darbe vurulmak isteniyor...Bizler, Alsancak Stadı'na gönülden bağlı, yıllarca orada maç izlemiş, binlerce anı biriktirmiş sade İzmirliler olarak;



NE İSTEMİYORUZ ?
- Alsancak Stadı'nın yıkılarak ranta kurban edilmesini
- İzmir gibi deprem riski yüksek bir kentin en riskli bölgesinde, (İzmir Afet ve Acil Durum Eylem Planı ile) Güzelyalı'dan Liman'a kadar olan bölgede belirlenmiş tek çadırkent alanı ve az sayıdaki afet durumu helikopter pistlerinden birisinin yok edilmesini
- Kent yaşamının ayrılmaz parçası sosyal/kültürel/sportif etkinliklerin merkezden çeperlere sürülmesini
- Birkaç maç dışında tribünlerin dolmayacağı, ulaşımı zor (toplu taşıma olanakları zayıf, özel araç trafiğine özendiren), yüksek kapasiteli ve atmosfer yaratmanın zor olduğu bir stadda oynamak zorunda kalmayı
- Kent merkezinde zaten çok kısıtlı olan kamusal mekanların, kar amaçlı ticari faaliyetlere terk edilmesini
- “İleri demokrasiler”de yeri olmayan tepeden inmeci bir anlayışla, kentliye ve asıl kullanıcıları olan taraftarlara sorulmadan stadlarımız hakkında kararlar alınmasını


NE İSTİYORUZ ?
- Alsancak Stadı'nın yerinde kalmasını
- Tarihine, kimliğine ve ruhuna uygun biçimde “YERİNDE” yenilenmesini
- Tüm toplu ulaşım modlarının kesiştiği bölgede, 20 bin kapasitesiyle, kafe ve restoranlarıyla, “Türkiye Futbol Tarihi Müzesi”yle, yeraltı otoparkıyla, toplantı/etkinlik salonlarıyla, cep sinemaları ve diğer üniteleriyle haftanın her günü yaşayan bir Alsancak Stadı'nda insanca koşullarda maç izlemeyi
- Temel sorunun stad kapasitesi değil, stad sayısı ve niteliği olduğu İzmirimiz'e, tüm kulüplere yetecek şekilde (mevcut stadlara dokunulmadan) yeni stadlar kazandırılmasını
- Altyapılar, amatör kulüpler ve İzmir halkının yararlanması için her semte, (mevcut sayısı dünya standartlarının çok çok altında olan) kolay ulaşılabilir ve standartlara uygun spor tesisleri yapılmasını, kitlelerin spor yapmaya özendirilmesini
- Kentsel mekanlarımız hakkında verilecek kararlarda, bu mekanların asıl kullanıcıları başta olmak üzere tüm kent bileşenlerinin görüşlerinin belirleyici olmasını