1 Ekim 2010 Cuma

PANKARTLARIN DİLİ




İzmir'in değeri Altay'ın endüstriyel futbol karşıtı taraftar grubu YSKA'nın (Yüksel ki Sen Kararsın Ay) bir çalışması.

UPS DİRENİŞİ İÇİN RENKLERİN GÜCÜ BİRLEŞİYOR




İşçilerin Türkiye Motorlu Taşıt İşçileri Sendikasına (TÜMTİS) üye olmasının ardından UPS’de yaşanan işten çıkarmalar nedeniyle başlatılan eylem kapsamında futbol takımlarının tribün gruplarına destek çağrısı yapıldı. "Tüm tribünlere çağrımızdır" başlığıyla yapılan çağrıda, UPS şirketindeki baskılar nedeniyle işçilerin, Mayıs ayından bu yana İstanbul ve İzmir’de eylemde olduğu belirtiliyor. Uluslararası sosyal standartları kabul ettiğini belirten şirketin, "Türkiye’deki iş yerlerine sendikanın girmesini engellemek istediği" ifade edilen çağrıda, bunun için her türlü yola başvurulduğu savunuluyor.


"Emeğin ve ekmeğin hatırı için, çocuklarımızın geleceği için direniyoruz" denilen çağrıda, şunlar yazıyor: “Çalışma yaşamını demokratikleştirmek için direniyoruz. Sendikal örgütlenme hakkının UPS tarafından tanınması ve işten atılanların geri alınmasını istiyoruz. İşçi sınıfının sporu olan futbolun endüstriyelleşmesine karşı mücadele veren bütün grupları, taraftarları İstanbul Mahmutbey’deki UPS aktarma merkezi önüne bekliyoruz. Taraftar gruplarını ve taraftarları ’Giy formanı, al topunu’ diyerek direniş alanına çağırıyoruz. Direniş çadırımızda grev çayına bekliyoruz. İşçilerin doldurduğu statlarda işçilerin, emekçilerin, direnenlerin sesini ve pankartlarını yükseltenlere selam olsun."


Tribünlerin Tekel işçileriyle dayanışmasından sonra şimdi de UPS için dayanışması çok anlamlı ve yerinde bir tutum. FenerbahCHE (Fenerbahçe), Tek Yumruk (Galatasaray), Halkın Takımı (Beşiktaş), ForzaLivorno, YSKA (Altay) gibi taraftar gruplarının yanı sıra Sakaryaspor, Adanademirspor taraftarları arasından da davete olumlu yanıt gelmiş durumda. Gruplar, yarın saat 13.00’de yapılması planlanan etkinliğe katılacaklar. Taraftar grupları, yarın destekledikleri takımların formaları ve atkılarıyla belirli noktalarla toplanarak işçilerle bir araya gelecek. Mahmutbey’de iş yeri önündeki alanda işçilerle çaylar içilip maç yapılacak. Taraftar grupları ayrıca işçilere kamuoyu desteği sağlamak için tribün faaliyetlerinin yanı sıra, işçilere yönelik ortak bir gıda kampanyası düzenlemeyi de planlıyor.

ALTERNATİF FORMA YAZILARI



Süperrrr Ligi’mizin ilk haftasındaki maçlarda stadlara gelenlerin ve televizyon başında maçları izleyenlerin dikkatini ilk çeken bazı takımların formaları oldu. Geçen yıl bu takımlara sponsor olan operatör şirketin ismi formalarda yazmıyordu. Yayıncı kuruluş ile lige sponsor olan kuruluş arasındaki kriz, formalarda da yansıyordu. Arasında son şampiyon Bursaspor’un da olduğu birçok kulübün formasında sadece bu kulüplerin simgesi olan renkler vardı. Reklamsız formalar çoğu kişiyi şaşırttı. Hatta buna tepki gösterenler, koskoca Anadolu takımlarına bir reklamveren de çıkmıyor mu tartışmaları alevlendi hemen.

Çok değil birkaç hafta önce, İtalya’da Serie A’nın önemli ekiplerinden Fiorentina, önümüzdeki sezon formasına göğüs reklamı almamaya karar verdiğini açıklıyordu. Mevcut sponsorluk sözleşmesini yenilemeyen İtalyan kulübünün formasının orta bölgesinde anlamlı bir mesaj yer alacaktı. Fiorentina’nın 2010-11 sezonunda giyeceği formaların göğsünde İtalyanca “Futbol eğlencedir” yazılı mesaj bulunacaktı.

Endüstriyel futbola karşı bir duruşu olan tüm “güzel futbol dilencilerinin” rüyalarından biridir. Formalarda reklam olmaması, kulüplerin kendi özkaynaklarıyla, gerektiğinde taraftarın imece gücüyle varlığını sürdürmesi. Bu konuda dünyada ve Türkiye’de örnekler ise yok denecek kadar az. Barcelona kulubü uzun yıllardır formasına reklam almıyor, kulüp son iki yılda ise Unicef logosunu bir sosyal sorumluluk projesi olarak formasına taşımıştı. (Tabii ne kadar sempati beslesek de Barcelona’nın dünyada endüstriyel futbolun en önemli demirbaşlarından olduğunu unutmamak gerekir) Türkiye’deyse bu eğilimi sürdüren Kızılay logosu ile Beşiktaş olmuştu.

Geçen ayki yazımda Beşiktaş’ın ST.Pauli ile oynayacağı bir sezon açılış maçının hayalini aktarmıştım sizlere. Bu kez formasında reklam olmayan (ne şimdiki sponsor şirket, ne daha önceki büyük holding şirketleri) bir Beşiktaş’ın hayalini kuruverdim. Belki bazı maçlarda formalarımızda şunlar yazabilirdi reklam yerine.

- Greenpeace (Çarşı 25. yılında nükleere karşı Greenpeace ile işbirliği yaparak stadda devasa bir pankart açmıştı. Formamızdan da onlara destek versek kötü mü olur)

- Futbol Sadece Futbol Değildir (Federasyonun oyunları mı başladı, rakip camianın başkanı yine masabaşı işlerine mi ağırlık verdi, bunun yazacağı bir forma ile mesaj tam yerini bulur)

- Şeref’imizle Hakkı’mızla (Aynı zamanlarda geçmişimize bir gönderme, anlayana okkalı bir mesaj)

- Futbol Güzeldir (Çok net ve açık bir mesaj, Fiorentina’ya selam göndererek)

- Çarşı (Artık Beşiktaş ile bütünleşen ama Beşiktaş’ın önüne geçmemeye dikkat eden Çarşı’nın logosu formamızda olur mu, niye olmasın, ama her daim anarşizm işaretiyle)

- Halkın Takımı (Dergimizin logosu Beşiktaş’ımızın formasında, külüpten dergiye küçük bir destek, el uzatma güzel olmaz mı)

Not: Bu yazı Halkın Takımı Dergisi'nin Ekim sayısında da yayınlanacaktır.