25 Aralık 2009 Cuma

NE GÜZEL TAKIMIMIZDIN TOFAŞ SAS




Geçtiğimiz haftalarda Tofaş’ın Darüşşafaka ile oynadığı Beko Basketbol Ligi maçına denk geldim televizyonda. İki hafta önce Efes Pilsen- Rytas Euroleague maçını tribünden izlerken hissettiğim duyguları bir kez daha yaşadığımı farkettim. Evet Türkiye’de basketbolda artık yatırımlar daha büyük, yapılanmalar daha profesyonel, daha çok para dönüyor basketbol işinde ama çoktandır eski tad yok basketbol parkelerinde.

Yaklaşık bir 10 yıl öncesi. Abdi İpekçi Spor Salonu’nda oynanan Euroleague maçlarında iğne atsan yere düşmeyecek kalabalıklar. Naumoski’ler, Ufuk Sarıca’lar, Murat Evliyaoğlu’ları. Her yıl Final Four’un özlemle beklenmesi. Hep ucundan dönülen büyük zaferler. Deplasmanda kazanılan Avrupa Kupası maçları sonrası yaşanan büyük çoşkular. Henry Turner’lar, David Rivers’lar, Rashard Griffith’ler. Efes Pilsen’in, Tofaş’ın, Beşiktaş’ın, PTT’nin, Fenerbahçe’nin, Kombassan Konya’nın, Kayseri Meysu’nun..vb herhangi bir Avrupa Kupası maçında bile hınca hınç dolan salonlar.

Bir nostalji duygusundan öte hissettiklerim. Yapılan onca yatırıma rağmen başarının gelmemesinde o esiki ruhun, çoşkunun, heyecanın kaybolmasının da payı var mı diye düşünmem. Rakoçeviç’ler, Nachbar’lar ligimizde evet ama Efes Pilsen’in, Tofaş’ın o efsane kadrolarındaki uyum, birliktelik çok uzun yıllardır takımlarımızda yok. Beşiktaş efsane kadrolardan birine Ergin Ataman yönetiminde iki yıl önceki kadrosuyla yakınlaşmıştı ama yönetim hataları bunun önüne geçti.

Tofaş’ın Koraç Kupası’nda final oynayan, ligde bütün kupaları süpürdüğü bir kadroları vardı hatırlar mısınız, çok değil 8-10 yıl önce. Ve bir de David Rivers.

Tofaş SAS, 1996/1997 sezonunda ise finale kaldığı Avrupa Koraç Kupası'nı finali'de Yunanistan'ın Aris takımına kaptırıyordu. Kadrosu şöyleydi: “Cüneyt Erden, Ertugrul Guler, Steven Rogers, Levent Topsakal, Şemsettin Baş, Samir Avdic, Tayfun Kuyan, Tolga Öngören, Polat Kocaoğlu, Murat Konuk, Serdar Çağlan, Vladan Alanovic, Rashard Griiffith"1998-1999 Sezonu Türkiye Şampiyonluğuna ulaşan Tofaş tarihinin ilk Türkiye 1. Lig Şampiyonluğuna da ulaşmış oluyordu. 1999 Cumhurbaşkanlığı Kupası final maçında Efes Pilsen’i devirerek bu kupayı da tarihinde ilk kez kazanmış, 1999-2000 Sezonunu da şampiyon olarak kapatarak yeni çağa şampiyon olarak giriyordu.

"Steven Rogers, Serkan Erdoğan, Murat Konuk, Asim Pars Pascanovic, Slaven Rimac, Mehmet Okur, Cüneyt Erden, Rashard Griffith, David Rivers, Alper Yilmaz, Huseyin Demiral" İşte o efsane kadro. Şu an yaşı 30’larda gezen ama o dönem basketbolu izleyen herkesin aklında yer etmiş kadro.
2000-2001 sezonuna girerken idari bir kararla profesyonel yarışmalardan çekilen Tofaş alt yapı faaliyetlerine döndü. Ersin Taş’ ın emekli olarak Tofaş’ tan ayrılmasını takiben 2001 yılının Şubat ayında yapılan kongrede Kulüp Başkanlığına Efe Aydan getirildi. Çeşitli illerde basketbol okulları açtı Tofaş. Birinci lige çıktı indi çıktı indi ama hep iddiasızdı. Aynen bu yıl olduğu gibi.

Tofaş diyince akla Efe Aydan ile birlikte ilk gelen isim kesinlikle David Rivers’dır herhalde. NBA’de tutunamayınca ilk olarak Fransa Liginde oynayan Rivers 1995 yılında Antibes’le Fransa şampiyonluğu yaşar. Daha sonra Yunanistan’ın köklü kulüplerinden Olympiakos’a transfer olur. Rivers 1996 yılında İstanbul’da düzenlenen Eurostars’da MVP kristal oyuncu ödülünü kazanır. 1997 yılında Eurolegue Şampiyonluğu ve Euroleague MVP ödülünü kazanır. Oynadığı her takımda başarılı olan Rivers’ın belki de tek istisnası Team System Bologna macerasıdır. Yıldızlarla dolu bir takım olmasına rağmen o yıl başarılı olamamıştır Team System Bologna.Team System’ın ardından 33 yaşında Türkiye’ye gelerek Tofaş forması giyer. Ve belki de birçok kişinin Tofaş taraftarı olmasını sağlar. 33 yaşında olmasına rağmen Tofaş’ta harika sezonlar ve maçlar çıkarır.

Tofaş’ın maçını izlerken aklıma ister istemez Rivers geldi. Steven Rogers geldi, Murat Konuk geldi. Evet altyapıdaki çabaları takdire değer ama Tofaş’ın üst ligdeki bu iddiasız hali Türkiye ve Bursa basketbolunda bir eksiklik yaratıyor.

Hiç yorum yok: