28 Ağustos 2009 Cuma

TAM YÜREKLERİN ÜZERİNDE. JESSE OWENS ANISINA




Berlin’de düzenlenen Dünya Atletizm Şampiyonası’na yine damgasını insan üstü performansıyla Usain Bolt vurdu. Tüm dünyada medyada haberler onun ismiyle ve başarısıyla doldu taştı.

Şampiyonada geri planda kalan görüntüler de oldu. Örneğin, tüm Amerikalı atletler Berlin’deki yarışlara göğüslerinde JO sticker'larıyla çıktılar, Jesse Owens'ın şimdi yarıştıkları Berlin Olimpiyat Stadı'nda Hitler'e verdiği dersi bir kez daha hatırlattılar. Jesse Owens kim mi, kısaca hatırlayalım.

Yıl 1936. Sıcak mı sıcak bir Ağustos günü. Berlin’de Olimpiyat Stadı’nı dolduran seyirciler ari ırkın başarısını izleyeceğinden eminim. Adolf Hitler de öyle. Adolf Hitler, 1. Dünya Savaşından sonra büyük bir yıkım içine giren Almanya'yı, Büyük Almanya rüyasıyla ayağa kaldırmaya çalışıyor. Bunun için her türlü yolu denerken, ari ırkın başarısını tüm dünyaya göstermek için sporu bir propaganda aracı olarak görüyor.

Ancak o sıcak Ağustos gününde yaşanacak olay stadda bulunan seyirciler ve Hitler için soğuk bir duş etkisi yaratıyor. Jesse Owens isimli Afro-Amerikan kökenli bir genç henüz kendi ülkesinde bile kendi renginden dolayı saygı görmezken 45 dakika içinde büyük başarılara imza atıyor. Adını atletizm dünyasına altın harflerle yazdıracaktı. Jesse Owens 45 dakika içinde 100 metre, 200metre, 4x100 bayrak ve uzun atlama yarışlarında rekorlar kırarak birinci oluyor. 100 metreyi 10.3 saniyede koşarak mevcut rekoru egale ediyor. 200 metrede ise 20.7 saniyelik derecesiyle dünya rekoru kırıyor
Tam 73 sene sonra yine Ağustos günlerinde yine Berlin Olimpiyat Stadı’nda. Farklı olan ise, ırkçılık bu kez lanetleniyor.

Hiç yorum yok: