
Beşiktaş Perşembe günü, Avrupa Ligi ön eleme turu maçında Vikingur ile karşılaşacak. Gelin Vikingur’u Niclas Niclasen’den dinleyelim biraz, sonbarikatbeşiktaş'ın sitesinden alıntıyla:
“Haftada 40 saat çalışıp bazen 4, bazen 5 gün olmak üzere genelde akşamları saat 6 ila 8 arası idman yapan işçileriz bizler. Yarı profesyonel ve amatörlerden oluşan bir takımız. Benim gibi bankada çalışanından, fabrika işçilerine kadar ve hatta hala eğitimine devam eden öğrencileri de barındıran bir takım.Toplam nüfusu ikibin olan birbirine yakın iki köyün takımları GÍ Gøta ve Leirvík ÍF’in iki yıl önce birleşmesi sonucu Vikingur olarak doğduk. Bu kulüpler küçük kulüplerdir ama özellikle GÍ Gøta gurur duyulacak bir geçmişe sahiptir ki Faroe’de altı şampiyonluk kazanmıştır. Fakat Vikingur daha ilk günden itibaren tam anlamı ile bir başarı hikayesidir çünkü kulüp mümkün olduğunca yerel sporcularla hayatta kalmak istiyor. Asıl amacımız her zaman için yerel oyuncuları kazanmaktır.Beşiktaş maçını başarı ile geçmenin bizler için büyük bir hedef olduğunun farkındayız, hatta çok büyük bir hedef. Fakat Avrupa Ligi’nde Faroe futbolunu temsil edecek olmanın gururunu yaşıyoruz. Futbolu seven, forması için kalpten mücadele edecek olan bir grup işçi olan biz amatörler için bu durum muazzam bir şey. Bizler şu an Beşiktaş gibi uluslarası saygınlığı olan bir takıma karşı oynayacak olmanın önceliğine sahibiz. 30 bin kişilik bir kalabalığın önünde oynama şansına sahip olmak bir çoğumuz için rüyanın gerçek olması gibi bir şey. Özellikle de dünyaca ünlü olmuş Çarşı gibi bir taraftar topluluğunun olduğu kalabalığa oynamak… Sıcak karşılanacağımızdan ve bu çok çalışan, yıldızı olmayan ama tıpkı sizler gibi futbolu çok seven biz amatörlere karşı saygı ile yaklaşılacağından şüphemiz yok.Takımım adına şunu söylemek isterim ki bir an evvel İstanbul’da olmayı gözlüyor ve sizleri de ikinci ayakta Faroe Adaları’na bekliyoruz.”
Ülkemizde sıkça söylenen birşeydir, San Marino ve Faroe Adaları gibi takımlar fark yiyeceğini bile bile niye oynarlar uluslararası arenada diye. Oysa tam tersi bu ülkeler ve takımları saygıyı hakediyorlar. Ne azgın bir başarı hırsı, ne de maddi kazanç beklentisi, sadece futbol sevgisi, futbol oynama isteği.Ne dersiniz onlar saygıyı haketmiyor mu?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder